Merhabalar,
Uzun bir süre evde kaldıktan sonra işe gelmek ne zormuş. Sabah ev kıyafetlerimi giymekle, iş kıyafetlerim arasında tereddüte düştüm. Horul horul uyuyan oğlumu anneme bırakıp, kapıyı çekip evden çıktım. Ve sabah 07:00 soğuğu bana “günaydın” dedi. Servisime bindim ve kürkçü dükkanına yollandım. On günlük aradan sonra hangi kitabı okuduğumu, günlük iş rutinlerimi unuttuğumu fark ettim. Çantama dün akşam son dakikada arkadaşlarım Semra ve Banu’nun hediyesi olan “Gezgin” kitabını atmıştım.
Arka kapağı şöyle:
“Gezgin, Mağribli bilge İbn Arabi’nin kendi ruhunda yaptığı ve bereketli bir ömre yayılan manevi gezinin öyküsü. Kartallar gibi kimsenin uçamadığı sarp kayalıklarda gezinen, hiçbir faninin kanat çırpamadığı göklerde uçan bir arifin serüveni. Bu öykü, kamil insanın hikayesidir. Macera, büyük alemin minyatür hali olan kamil velinin macerasıdır. Anlatılara sığmak istemeyen bu kozmik öykünün dilini bize, Yunus anlatıyor ancak:
'Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi
Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası'
Yıllar süren bir araştırma ve arayışın ürünü olarak ortaya çıkan Gezgin, sözün bitip sükütun başladığı yerle, sessizliğin dile geldiği mekanete kadar uzuyor. Kendi ruhunda böylesi bir keşfi arayanlar için, okurken yaşanılacak ve yeniden üretilebilecek bir hikaye bu.”
Böyle bir arka kapak, okurken tekrar düşün diye uyarıyor sanki. Okursan, geri dönüşü olmayacak. Indiana Jones gibi bir macera değil , ama kesinlikle okurken bir macera olacak. Okuduktan sonra fikrimi yazarım. Sadece belki şimdiden birileri daha okumak isteyebilir. Kitabın adı: Gezgin. Yazarı: Sadık Yalsızuçanlar.
Dün akşam kızlar için özenerek bir şeyler yapmaya çalıştım. Çınarcık yeşil jöleyi onlarla paylaşmak istemedi. Nerden çıktı bu jöle merakı anlamadım. Hep beraber güzel bir akşam geçirdik. Sofradan sizlere portakallı kereviz tarifini bugün yayımlıyorum. Aslında bu yemeği Semra’yla ortak dostumuz Filiz Hanım’dan almıştım. Orijinal tarifte kerevizler patates büyüklüğünde olmalı, ortaları kabak oyacağıyla delinip, havuç geçirilmeli. Dilimleyerek tencereye dizilmeli ve çiçek görüntüsünde olmalı. Ancak pazardan koca koca kereviz almışız. Bu nedenle ben patates gibi doğrayıp yemeğe kattım.
PORTAKALLI KEREVİZ
Malzemeler:
- 1 kg kereviz
- 1 havuç
- 1 patates
- 1 kurusoğan
- 1 su bardağı bezelye
- Riviera zeytinyağı ya da sıvıyağ
- 1 portakal
Sıvıyağda yemeklik doğranmış soğanı kavurun. İçine küp doğranmış patetes ve halka havuç ekleyin. Biraz soteleyince içine doğranmış kerevizi ve bezelyeyi ekleyin. Biraz daha kavrulunca, bir portakalın suyunu ilave edin. Bu şekilde pişirin. Eğer suyu az gelirse, sıcak su ilave edebilirsiniz. Pişmeye yakın, kereviz yapraklarını kıyarak koyun. Tuzunu ayarlayıp, oda sıcaklığında servis yapın.
Masa çok güzel görünüyor:) Portakallı kereviz ben de sık sık yaparım. Kereviz sevmeyen eşim bile bu yemeğe bayılıyor. Ben portakal suyunun dışında ince kesilmiş portakal dilimleri de koyuyorum, güzel oluyor:)
YanıtlaSilhmmm. öyle denemedim hiç. bir dahakine deneyim. teşekkürler :)
YanıtlaSil