28 Haziran 2011 Salı
Ahşap Boyama
Merhabalar,
Ahşap boyamaya başladığımı daha önce yazmıştım. Yapılanlardan yeni resimler çektim. Beni çarpan şey, en sevdiğim resmin ahşaba işlenişini görmekti. Doğru yolda olduğuma dair bir işaret geldiğine inandım.
Tepsinin içinde duran kutucuklardan yapıyorum. Kısmetse resimdeki gibi tepside yapacağım. Önce küçük objelerden başlattılar. Sanırım hemen rezil etmemem için :) Algıda seçicilik bu olsa gerek. Her yerde yapılan boyamaları, el işi şeyleri görür oldum.
Hafta sonu Akçay'da, OliveCity'de , aşağıda gördüklerinize hayran kaldım. Bu tepsileri dükkan sahibi bey yapmış.
Benim favorim yaldızlı olan.
Üzerine nasıl cila attığını bilmiyorum. Cam kesilip konulmuş gibi bir görüntü olmuş. İnsanlar neler hayal ediyorlar, neler yapabiliyorlar. Hayran kalmamak elde değil. Fiyatları 35-45 arasında değişiyor.
24 Haziran 2011 Cuma
Çilek Soslu İrmik Tatlısı
Geçen gün Aslı Abla'nın sitesinde gezerken çilek soslu puding tarifi görmüştüm. Aklımda sos kısmı fena halde kaldı. Çünkü çok güzel bir fikir. Hazır soslara falan ne gerek var? Hafta sonu Sabiha Annem irmik tatlısı yapmamı istedi. Bende yaptım, yanınada bahçede Çınarcıkla topladığımız çileklerden sos yaptık.
Çilek Soslu İrmik Tatlısı
Malzemeler:
- 1 lt süt
- 10 yemek kaşığı irmik
- 10 yemek kaşığı toz şeker
- 1 paket vanilya
Sosu İçin:
- 1 bardak çilek
- 2-3 yemek kaşığı toz şeker
İrmik tatlısı malzemesini karıştırıp, göz göz oluncaya kadar pişirin. Islatılmış borcama döküp soğutun. sosu için, temizlenmiş çileklerin üzerine şeker döküp, 8-9 saat buzdolabında bekletin. Sulanan çilekleri çatalın tersiyle ezin ve irmik tatlısının üzerine dökün.
Çilek sosu için pazardan alınan çilekler renk açısından daha iyi sonuç verebilir. Sabiha Annelerin yazlıklarında, bahçede hormonsuz, gerçek çilek var. Renkleri açık pembe, boyları küçük küçük. Kokularıysa, pazarda satılanlar gibi değil. Çınar'la bir-iki kavanoz reçel yapmışlar. Ben sezon sonunda yetiştiğim için 1-2 kase ancak topladım. Bir bardağından Aslı Abla'nın tarifiyle sos hazırladım. O kadar hoşumuza gitti ki, hemen bir bardak daha yaptım. Bundan sonra bu şekilde meyveli soslar hazırlayacağım. Dondurmanın üzerinede bu sos çok yakışıyor.
21 Haziran 2011 Salı
Burcu'nun Tırtılı
Bu aralar dairede pek bir kuruduk. Kekimiz, böreğimiz, pastamız odacak çoğumuz rejimde olduğundan eksik kaldı. Favorilerimiz kiraz, salatalık ve kayısı. Kemalpaşa ve Salihli'ye yakın olduğumuzdan kiraza, Tire tarafından da kayısıya doyduk. Burcu'ya kurabiyelerinin güzelliğini,özlediğimizi, anlatınca kırmamış bizi, hemen o akşam yapmış getirmiş bize. Çayla çok yakışan bu kurabiyenin tarifi hemen kayıtlara girsin. Yazılı bir yerlerde kalsında, "Ahhh ah! Ne güzeldi o kurabiyeler. Nasıl yapıyorduk?" demeyelim.
Burcu'nun Tırtılı
Malzemler:
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1 - 2 küp tereyağ (yakşalık 2 çorba kaşığı)
- 1,5 çay bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 2 yumurta
- Aldığı kadar un
Kulak memesi kıvamında yumuşak bir hamur elde edincenceye kadar yoğurun. Bir milyoncularda satılan bir aparatla tırtıl şekli veriliyormuş. Çayla süpper giden bir kurabiye. Beğeneceğinizi tahmin ediyorum. Malzemelerden anlaşılabileceği gibi baz bir kurabiye.
Geçen haftadan beri şefimiz, "Neden asık suratlısınız siz?" deyip durdu. Yoğun çalışmamız, yaptığımız hatalar, İzmir sıcakları, dairede yapılan tadilatlar, klima savaşları derken yüzümüz düşmeye başlamış. Dün akşam "Yeter artık" dedi ve "Yarın sabah moral kahvaltısı yapıyoruz.". Hemen organize olduk, kahvaltı daha akşamdan bize enerji verdi. Sabah hep beraber toplandık. Neler mi vardı? Su böreği, kekler, ev yapımı zeytin çeşitleri, keçi, tulum ve ev peynirleri, yeşillik, domates/salatalık, farklı kadınların ellerinden kahvaltılık çemenler, ajvar vb. vb.
Evde yapılan ekmeği, simitleri poaçaları saymıyorum bile. Hiç bir şey getirmeyenlere çay aldırdık :) Herkesin tuzu vardı. Güzel bir ekibiz biz. Maşallah diyeyim, dilimi ısırayım ama gerçekten iyi birleşiyoruz. İşte süpper miyiz bilmiyorum. Beşeriz ya, şaştığımız oluyor. Eğlenmeye, pikniğe, ya da birşey için birleşmeye geldiğimizde iyi odaklanıyoruz. Sıcaklardan yakınsakta, kanımızı kaynatıyor işte. Stresten sıkılsak, bunalsak, yakınsakta, aynı zamanda canlılık veriyor bu bize. Yaklaştırıyor bizi. Güvenmemizi de sağlıyor.
Kahvaltı için bende aromalandırılmış tereyağ yaptım. Tarifi Aslı Abla'da görmüştüm. Aklımda kaldığı şekliyle yaptım.
Aromalandırılmış Tereyağı
Malzemeler:
- Bir top tereyağ
- Biraz dereotu
- Tuz ve kırmızı biber
Oda ısısına gelen tereyağına kıyılmış dereotu, azıcık tuz ve kırmızı biber ekleyip çatalla karıştırın. Kurabiye kalıplarına doldurup, azıcık soğutun. Soğutmasanızda kalıptan kolay çıkıyor. Düzgün görünmesi için soğutmanız daha doğru olur. Lezzetli ve hoş sunumlu birşey. Ben yıllar önce şinitsel yerken, üzerine bir parça koyduklarını hatırlıyorum. Sahildeki eski Deniz Restorant öyle yapardı.
Burcu'nun Tırtılı
Malzemler:
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1 - 2 küp tereyağ (yakşalık 2 çorba kaşığı)
- 1,5 çay bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 2 yumurta
- Aldığı kadar un
Kulak memesi kıvamında yumuşak bir hamur elde edincenceye kadar yoğurun. Bir milyoncularda satılan bir aparatla tırtıl şekli veriliyormuş. Çayla süpper giden bir kurabiye. Beğeneceğinizi tahmin ediyorum. Malzemelerden anlaşılabileceği gibi baz bir kurabiye.
Geçen haftadan beri şefimiz, "Neden asık suratlısınız siz?" deyip durdu. Yoğun çalışmamız, yaptığımız hatalar, İzmir sıcakları, dairede yapılan tadilatlar, klima savaşları derken yüzümüz düşmeye başlamış. Dün akşam "Yeter artık" dedi ve "Yarın sabah moral kahvaltısı yapıyoruz.". Hemen organize olduk, kahvaltı daha akşamdan bize enerji verdi. Sabah hep beraber toplandık. Neler mi vardı? Su böreği, kekler, ev yapımı zeytin çeşitleri, keçi, tulum ve ev peynirleri, yeşillik, domates/salatalık, farklı kadınların ellerinden kahvaltılık çemenler, ajvar vb. vb.
Evde yapılan ekmeği, simitleri poaçaları saymıyorum bile. Hiç bir şey getirmeyenlere çay aldırdık :) Herkesin tuzu vardı. Güzel bir ekibiz biz. Maşallah diyeyim, dilimi ısırayım ama gerçekten iyi birleşiyoruz. İşte süpper miyiz bilmiyorum. Beşeriz ya, şaştığımız oluyor. Eğlenmeye, pikniğe, ya da birşey için birleşmeye geldiğimizde iyi odaklanıyoruz. Sıcaklardan yakınsakta, kanımızı kaynatıyor işte. Stresten sıkılsak, bunalsak, yakınsakta, aynı zamanda canlılık veriyor bu bize. Yaklaştırıyor bizi. Güvenmemizi de sağlıyor.
Kahvaltı için bende aromalandırılmış tereyağ yaptım. Tarifi Aslı Abla'da görmüştüm. Aklımda kaldığı şekliyle yaptım.
Aromalandırılmış Tereyağı
Malzemeler:
- Bir top tereyağ
- Biraz dereotu
- Tuz ve kırmızı biber
Oda ısısına gelen tereyağına kıyılmış dereotu, azıcık tuz ve kırmızı biber ekleyip çatalla karıştırın. Kurabiye kalıplarına doldurup, azıcık soğutun. Soğutmasanızda kalıptan kolay çıkıyor. Düzgün görünmesi için soğutmanız daha doğru olur. Lezzetli ve hoş sunumlu birşey. Ben yıllar önce şinitsel yerken, üzerine bir parça koyduklarını hatırlıyorum. Sahildeki eski Deniz Restorant öyle yapardı.
17 Haziran 2011 Cuma
Dedem
Merhabalar,
Başladığı gibi devam etmeyen bir hafta geçirdi. Yaptığım limonlukekin tarifini burada paylaşmanın mutluluğunu yaşarken salı günü annemin aramasıyla herşey değişti: dedem vefat etmişti. Beklediğimiz bir haberdi. İki aydır yatalaktı. Son geçirdiği beyin ameliyatı öncesi kendimizi hazırlamıştık. Derin bir hüzün, merak ve heyecanla ne olacağını bekliyorduk. Oysa zaman geçtikçe, alıştık hastalığına. Haberi alınca ne hissedeceğimi bilemedim. Ne hissedilir? Ne düşünülür? Hiç bir şey hissedemedim, düşünemedim, öylece kaldım. Babannemi düşündüm. Birde halalarımı ve amcalarımı. Önce babannemi ama... 70 yıllık evlilik ne demek?
Sonra aklıma nedense veliler geldi. Aziz Mahmut Hüdai, Halid Bin Velid vb. Dedem, küçüklüğümüzde kuzenlerle bizi toplar, anlatırdı hikayelerini. Öyle dinlerdik... Kilitli dolabından bizlere Minti - Pembo verirdi. Ankara'da yaşadıkları için ne zaman ziyarete gitsek, Afyon'dan geçerken lokum alırdık. O kutuyu hep ben bitirirdim. Güzel günlerdi. Özgürce ailede gezerdik. Çocuklar için sınırları genişleten birşeydir geniş aile. O kadar geniştiki o zaman mahalledeki yerimiz 8-9 ev kadardı. İstediğinden su isteyebilirdin. Güzeldi işte. Salı günü İzmir'den ailecek Ankara'ya geldik ve cenazeye katıldık. Yine aile toplandı. Evlere, odalara ne fiziken ne ruhen sığdık. Herkes kabarık kalabalıktı. Dedemin helvasının karılmasına yardım ettim. Sonra birde baktık Safranbolu'dan dedemin kardeşi gelmiş. Önce sesi geldi. "Allahım..." dedim "Olamaz, dedem geri gelmiş." Bu kadar mı benzer. Sesi, hareketleri boyu-posu, konuşması kısacası herşeyi aynı. Salonda bir uğultu gezdi "Ne kadar benziyor değil mi?" ,"Aynısı gibi, sanki kalkmış cenazesine gelmiş", "Müthiş benziyor." şeklinde bir rüzgar dolaştı.
Mekanı cennet olsun, dedem bize her zaman örnekti. Hala da örnek olmaya devam ediyor. Yarın görüşürüz.
13 Haziran 2011 Pazartesi
Limonlu Kek
Merhabalar,
Güzel bir haftasonundan sonra burada yazıyorum. Çınarcıkla hafta sonu eğlendik. Cumartesi günü beraber limonlukek yaptık. Pazar günüyse tutturdu, babannemi arayın ben yazlığa gideceğim diye. Dediğini yaptı ve oy kullanımından sonra babannesiyle Akçay'a kaçtı. Gideli iki gün oldu, eşimle ikimizin burnu sızlıyor. Aslında sevinçliyiz, çünkü çok mutlu. İstediği gibi bir yaz geçiriyor. Bizse özlüyoruz. Sabahları hep beraber kalkışımızı özlüyoruz. Üzerindeki sabah mahmurluğunu... Sabahları kahvaltıda beraber yaptığımız limonlukekten yiyorum. Kekin yarısını ona yolluk koymuştum. İnşallah oda keyifle yiyordur.
LİMONLUKEK
Malzemeler:
- 4 küçük yumurta
- 1,2 su bardağı toz şeker
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağından 2 parmak az sıvıyağ
- 2-3 limon kabuğu rendesi
- 1 limon suyu
- 1 kabartma tozu
Hepsini çırpıp yağlanmış kalıba dökün. 175 derecede 35 dakikada pişiyor.
Çayla, karadut ya da çilek şurubuyla süpper oluyor. Birde küçük çocuk tavsiye ediyorum. Küçük çocuk ve sütle en ideal gidiyor.
Güzel bir haftasonundan sonra burada yazıyorum. Çınarcıkla hafta sonu eğlendik. Cumartesi günü beraber limonlukek yaptık. Pazar günüyse tutturdu, babannemi arayın ben yazlığa gideceğim diye. Dediğini yaptı ve oy kullanımından sonra babannesiyle Akçay'a kaçtı. Gideli iki gün oldu, eşimle ikimizin burnu sızlıyor. Aslında sevinçliyiz, çünkü çok mutlu. İstediği gibi bir yaz geçiriyor. Bizse özlüyoruz. Sabahları hep beraber kalkışımızı özlüyoruz. Üzerindeki sabah mahmurluğunu... Sabahları kahvaltıda beraber yaptığımız limonlukekten yiyorum. Kekin yarısını ona yolluk koymuştum. İnşallah oda keyifle yiyordur.
LİMONLUKEK
Malzemeler:
- 4 küçük yumurta
- 1,2 su bardağı toz şeker
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağından 2 parmak az sıvıyağ
- 2-3 limon kabuğu rendesi
- 1 limon suyu
- 1 kabartma tozu
Hepsini çırpıp yağlanmış kalıba dökün. 175 derecede 35 dakikada pişiyor.
Çayla, karadut ya da çilek şurubuyla süpper oluyor. Birde küçük çocuk tavsiye ediyorum. Küçük çocuk ve sütle en ideal gidiyor.
10 Haziran 2011 Cuma
Karadut Likörü
KARADUT LİKÖRÜ
Malzemeler:
- 1 kase karadut
- Üzerini örtecek ölçüde votka (1 su bardağı kadar)
- 1 çay bardağı toz şeker
- 1 su bardağı su
Karadutların üzerini örtecek şekilde votka ekleyip, buzdolabında bir hafta (durumunu kontrol edip daha erkende alabilirsiniz,. İzlemek gerekiyor) bekletin. Sürenin sonunda meyveyi ellerinizle yoğurarak iyice votkaya yedirip, süzün. Çıtır çıtır, susam gibi parçaları atıp, süzüntüyü su ve şekerle hazırladığınız şurupla birleştirin. Bir gece buzdolabında dinlendirip yine soğuk olarak servis edin.
Bu likörün yapımı narenciye likörleri gibi kolay olmuyor. Dut çabuk bozulan bir meyve olduğu için hep soğukta muhafaza gerekiyor. Meyveyi dağıtmadan bütün halde alkolde bekletip, süzmeden önce sıktım. Lezzetli bir likör. Sıcak yaz günlerinde serin, tatlı bir atıştırmalık oluyor. İki deneme yaptım. İlkinde normal karadut kullandım, elde ettiğim sonuç "fena değil" di. İkinci denememde, pazardan tazecik aldığım karadutlarla yaptım. İlkine göre şeker oranı doğal olarak daha yüksek ve daha aromatikti. Az az denemeler yaptım. Aslında kaliteli hammaddeden kaliteli ürün eldesi pekte yeni bir buluş değil. Esas olan karadut aromasının alkole çok süpper geçmemesi. Alkolde çözünen madde miktarı az galiba. Bu likörü kahvenin yanı için pek uygun değil. Yemekten önce sıcakta tatlı bir serinlik olarak tüketebilirsiniz.
3 Haziran 2011 Cuma
Karadut Suyu
Merhabalar,
Güzel İzmir günlerinin güzel pazarlarına karadut çıktı. Biz pazarları beklemeden, Çınarcık'la ağaçlardan toplayıp, üzerimizi başımızı kırmızıya boyadık. Ağaçta gördüğümüzde toplamak nasip olmuyor. Yemekten, sepetimiz bir türlü dolmuyor :)
Değişik şeyler deneyelim diye 3 paket karadut aldım. Sizlere bugün karadut suyu tarifi veriyorum. İlerleyen günlerde, bu suyu hazırlarken yanında yaptığım karadut reçeli ve karadut likörünün de tarifini vereceğim. Artık güzel olurlarsa ne ala. Olmazlarsa, nedenlerini konuşuruz.
Oğlum bu aralar çok seviyor. Fırsat bu fırsat. Herşeyini yapmayı planlıyorum. Sadece deep freeze de dondurmayacağım. Donuk şeyleri çok sevmiyorum. Belki şurup hazırlayıp, konsantre halde muhafaza edebilirim.
KARADUT SUYU
Malzemeler:
- 1 paket (yaklaşık 350 gr) karadut
- 1 su bardağı şeker
- 1-2 parça limon tuzu
- 2,5 su bardağı su
Karadutu bir kaba koyup, bol suda yıkayın.
Süzülen taneleri bir tencereye alıp, üzerine şeker dökün. 7-8 saat buzdolabında şekerle beklesin. Ben sabah işe giderken koydum, akşam iş dönüşü aldım. Elinizle şekerli meyveyi yoğurup iyice özünü çıkarın.
Süzgüden geçirip, içine su ve limon tuzu ilave edip bir taşım kaynatın. Kaynatırken ilk önce kaymak bağlayıp, yükseliyor. Şöyle bir karıştırdığınızda, yapıyı kırıyorsunuz. İçimi çok süpper.
Soğuk içiniz :)
Güzel İzmir günlerinin güzel pazarlarına karadut çıktı. Biz pazarları beklemeden, Çınarcık'la ağaçlardan toplayıp, üzerimizi başımızı kırmızıya boyadık. Ağaçta gördüğümüzde toplamak nasip olmuyor. Yemekten, sepetimiz bir türlü dolmuyor :)
Değişik şeyler deneyelim diye 3 paket karadut aldım. Sizlere bugün karadut suyu tarifi veriyorum. İlerleyen günlerde, bu suyu hazırlarken yanında yaptığım karadut reçeli ve karadut likörünün de tarifini vereceğim. Artık güzel olurlarsa ne ala. Olmazlarsa, nedenlerini konuşuruz.
Oğlum bu aralar çok seviyor. Fırsat bu fırsat. Herşeyini yapmayı planlıyorum. Sadece deep freeze de dondurmayacağım. Donuk şeyleri çok sevmiyorum. Belki şurup hazırlayıp, konsantre halde muhafaza edebilirim.
KARADUT SUYU
Malzemeler:
- 1 paket (yaklaşık 350 gr) karadut
- 1 su bardağı şeker
- 1-2 parça limon tuzu
- 2,5 su bardağı su
Karadutu bir kaba koyup, bol suda yıkayın.
Süzülen taneleri bir tencereye alıp, üzerine şeker dökün. 7-8 saat buzdolabında şekerle beklesin. Ben sabah işe giderken koydum, akşam iş dönüşü aldım. Elinizle şekerli meyveyi yoğurup iyice özünü çıkarın.
Süzgüden geçirip, içine su ve limon tuzu ilave edip bir taşım kaynatın. Kaynatırken ilk önce kaymak bağlayıp, yükseliyor. Şöyle bir karıştırdığınızda, yapıyı kırıyorsunuz. İçimi çok süpper.
Soğuk içiniz :)
1 Haziran 2011 Çarşamba
Yenilikler
Merhabalar,
Yazın ilk gününe sabah erken kalkarak başladım. Eşime kahvaltı hazırlayıp, elime çırpıcımı aldım ve iş arkadaşlarım için kek çırptım. Sıcak kekle yaza merhaba dedik. Altı yıldır İzmir'de klimasız çalışırken, dün odalarımıza klima alınacağını söylediler. Yuppiiii!!! Süpper haber.
Göreve için üç gündür İzmir limanındaydım.
Dönüşte kurumumuzun teknesine evrak bırakmamız gerekiyordu. Bıraktık... Çok ısrar ettiler, çaylarını içtik. Kırmayalım diye. Günün en güzel molasıydı.
İzmir'de yaşamayı çok seviyorum. Daha tam sıcaklar bastırmadan, tam yaşanacak zaman. Şu sıralar ne denizdeki iyot kokusuna, ne yükseklerde ağaç kokusuna, hışırtısına doyuluyor. Belki hafta sonu mangala gideriz.
Pasaport iskelesi hafta içi, mesai saati olmasına rağmen insanlarla doluydu. Gerçekten İzmirliler yaşamayı biliyorlar.
İş yerine gelince Deniz'in İstanbul'da deneyim diye verdiği çıtır elma yı atıştırdım. Uzun zamandır tattığım en güzel şey. Ispartalılar güzel düşünmüşler. İstanbul'da marketlerde satılan bu ürün kurutulmuş Isparta elması içeriyor. Gevrek-çıtır bir tadı var. Elmaların aroması hissediliyor. Çıtır Elma, hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Ürün Migros'ta satılıyor ve fiyatı 2 TL ya da 2.5 TL . Tam emin değilim.
Kahveyle çok yakışan, yeni bir ürün daha: Güllüoğlu'nun çikolatalı lokum u. Naneli lokuma ince bir tabaka halinde çikolata kaplamışlar. Ortaya After Eight tadında, hoş kokulu,yumuşak, ferah bir ürün çıkmış. Ben çok tuttum, denemenizi tavsiye ederim.
Yazın ilk gününe sabah erken kalkarak başladım. Eşime kahvaltı hazırlayıp, elime çırpıcımı aldım ve iş arkadaşlarım için kek çırptım. Sıcak kekle yaza merhaba dedik. Altı yıldır İzmir'de klimasız çalışırken, dün odalarımıza klima alınacağını söylediler. Yuppiiii!!! Süpper haber.
Göreve için üç gündür İzmir limanındaydım.
Dönüşte kurumumuzun teknesine evrak bırakmamız gerekiyordu. Bıraktık... Çok ısrar ettiler, çaylarını içtik. Kırmayalım diye. Günün en güzel molasıydı.
İzmir'de yaşamayı çok seviyorum. Daha tam sıcaklar bastırmadan, tam yaşanacak zaman. Şu sıralar ne denizdeki iyot kokusuna, ne yükseklerde ağaç kokusuna, hışırtısına doyuluyor. Belki hafta sonu mangala gideriz.
Pasaport iskelesi hafta içi, mesai saati olmasına rağmen insanlarla doluydu. Gerçekten İzmirliler yaşamayı biliyorlar.
İş yerine gelince Deniz'in İstanbul'da deneyim diye verdiği çıtır elma yı atıştırdım. Uzun zamandır tattığım en güzel şey. Ispartalılar güzel düşünmüşler. İstanbul'da marketlerde satılan bu ürün kurutulmuş Isparta elması içeriyor. Gevrek-çıtır bir tadı var. Elmaların aroması hissediliyor. Çıtır Elma, hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Ürün Migros'ta satılıyor ve fiyatı 2 TL ya da 2.5 TL . Tam emin değilim.
Kahveyle çok yakışan, yeni bir ürün daha: Güllüoğlu'nun çikolatalı lokum u. Naneli lokuma ince bir tabaka halinde çikolata kaplamışlar. Ortaya After Eight tadında, hoş kokulu,yumuşak, ferah bir ürün çıkmış. Ben çok tuttum, denemenizi tavsiye ederim.