Kuaförde sıra beklerken elime Kamil Koç firmasının Yolculuk dergisinin 100. sayısı geçti. Orada kaldığım süre boyunca dergiyle çok güzel vakit geçirdim. İstanbul'a Adalar'a gitmeye karar verdim. " Anadolu Kültüründe Elma Ağacı " yazısı beni etkiledi. Daha bir sürü şey... Dolu dolu dergiyi okudum. Çıkarken bir baktım, küçük bir hamleyle çantama atmışım. Yapmamalımıydım? Ama oldu.
İşin enteresan tarafı bir hafta sonra eşim geldi, hadi İstanbul'a gidiyoruz dedi. 3 günlüğüne gittik. Kız kardeşimi ziyaret ettik Eşim işlerini halletti. İkiside işe gittiğinde kendimi Kadıköy vapur iskelesine attım. Çantamdaki derginin rotasını takip ettim.
Vapur iskelesinin yanına aşağıda gördüğünüz bu güzel gelin arabası geldi. Bunu günün " süpper " geçeceğine dair bir işaret saydım. İstanbullular bu görüntüye alışık olabilir, biz İzmir'de pek görmüyoruz.
Vapurla büyük adaya geçtim. Adalarda trafik yok. Fayton ya da bisiklet kullanılıyor.
Bu çiçekleri izlemeye doyamadım.
Bisiklet kiralayarak adayı gezebilirsiniz. Saati 4 TL.
Adadaki evlere hayran kaldım. Reşat Nuri Güntekin'in evini çok aradım, ama bulamadım.
Dönüşte Barış Manço vapuruyla döndüm. İstanbul'daki en güzel şeylerden biri tüm vapurlarda canlı müzik olması :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız İçin Teşekkürler