26 Şubat 2013 Salı

Antalya/Belek Sahili

DSC_0133a

Haftasonu Belek sahilinde gezerken bu fotografları çektim. Güzel bir haftasonuydu. İnce Akdeniz kumunda hepimiz misafirdik.

DSC_0132

DSC_0131

DSC_0129

DSC_0128

DSC_0126

DSC_0125

DSC_0124

DSC_0123

DSC_0122

DSC_0121

DSC_0133a


DSC_0111

DSC_0107

DSC_0106

DSC_0104

DSC_0103

DSC_0102

DSC_0099

23 Şubat 2013 Cumartesi

Göcek 2013

2013 Başında eşimle beraber iki günlüğüne Göcek'e gittik. Fethiye, Dalyan, Gökova'ya daha önce gitmiştim. Göcek'e ilk ziyaretim oldu. Neden ilk ziyaretim olmuş anlamadım. Bunca zaman neden daha önce gelmemişim?

DSC_0024

Göcek Marinasıyla meşhur biryer. Nüfusun çoğu denizde yaşıyor. Migros, Carrefour ve Kipa gibi marketler mevcut. Önceleri bu marketlerin arabalarını anlamadım. Kocaman kocaman market arabaları var. Meğer bu arabalar teknelere servis için kullanılıyormuş.

DSC_0010

Ocak ayında gitmemize rağmen, çok güzel bir sonbahar havası vardı. Akdenizin yumuşak geçen, nemli kışı ilçeye hakim.

DSC_0021

Havadaki nemden dolayı heryer yemyeşildi.

DSC_0015

Dükkanlar bu güzel mavi objeler ve deniz temalı eşyalarla dolu.

DSC_0014

Mehmet Gürsoy'a ait çok çok güzel çiniler var.


DSC_0013



DSC_0004

DSC_0003

Belediye heryere narenciye ağaçları dikmiş. Denizci düğümleri ve halatlarla süslülerdi.
İlçedeki pek çok Marine Market'te daha önce görmediğim züccaciye ürünleri gördüm. Melamin yemek takımlarının desenleri porselenleri aratmayacak nitelikteydi. Cam eşya yerinede şeffaf, ince, değişik plastik türevlerinden bardaklar satılıyordu.

DSC_0026
Göcek Hatırası.


19 Şubat 2013 Salı

ISPANAK YATAĞINDA TAVUK

Bu yıl evde hemen hemen her hafta ıspanak pişirdim. Yemeğini yaptım, yumurtalısını, böreğini yaptım. Hemen herşeyi denediğimi düşünürken, eşim karşımda 1 kg ıspanakla bana bakıyordu. Sıkıldım demek istemiyorum. Çünkü ıspanağı çok severim ve tam zamanı. Şimdi sıkılıp iki ay sonra özlemek çok saçma.

Aklıma eski birim şefimiz Müge Abla geldi.Yıllar önce Müge Abla bana ıspanak yatağında beşamal soslu tavuk anlatmıştı. Kafamdaki çarklar, gacırdaya gucurdaya döndü, hafta sonu Müge Abla'mı anarak onun tarifini denedim.

DSC_0035

ISPANAK YATAĞINDA TAVUK
Malzemeler:
-  750 gr ıspanak
-  Yarım kg tavuk göğüs eti
-  1 soğan
-  Zeytinyağı
-  Yarım çay bardağı süt

Beşamel Sos İçin:

-  1/4 Paket margarin ya da tereyağ
-  1 Kahve fincanı un (65 gr)
-  2,5 Su bardağı süt ( 500 ml)

Üzeri İçin:
- 250 gr rendelenmiş kaşar peyniri

Soğanı yemeklik doğrayıp,  zeytinyağında çevirin. Kavrulmaya başlayınca doğranmış ıspanakları ekleyip kavurun. Biraz tuz ve karabiberle tatlandırın.

DSC_0014

Başka bir tencerede tavukları azıcık yağda kavurun. Süt ilave edip, sütü çektirin. Pişmiş tavuk parçalarını ıspanakların üzerine serin.

DSC_0015

Beşamel sosu hazırlamak için, küçük bir tencerede margarini eritip unu ilave edin. Unun kokusu çıkınca sütü azar azar ilave edip sos kıvamına getirin.  Sosu tavukların üzerine döküp, rendelenmiş kaşarla tüm kabı kaplayın.

DSC_0017

Pişince enfes görünüyor.

DSC_0019

Dilim, dilim servis edin.

DSC_0033






18 Şubat 2013 Pazartesi

TAT ile Fırında Kanat

DSC_0109

FIRINDA TAVUK KANATLARI


Malzemeler:

- Yaklaşık 750 gr tavuk kanadı

- 2 diş sarımsak

- 1 dolu yemek kaşığı Tat Köy Domates Salçası

- 1 tatlı kaşığı kimyon

- Sumak, kırmızı pul biber, karabiber , kekik

- Tuz

- Zeytinyağı

- 1 yemek kaşığı yoğurt


DSC_0096




Tavuk kanatlarını yıkayıp, süzün. Tat Köy Domates Salçası, kimyon, yoğurt, tuz ve diğer baharatları harmanlayıp kanatlarla birleştirin. Yaklaşık 2 saat buzdolabında marine edildikten sonra borcama dizip 200 derece fırında 35 dakika pişirin.


Kanat genelde yaz aylarında mangalda tüketilir. Uzun tamandır yemeyince özlemişiz.


Egeden Tarifler, Müberra Hanım'ın blogunda bahsettiği Tat etkinliğine katıldım. Hafta sonu, kargocu kapıyı çalınca çok şaşırdım. Elinde Tat'tan bir koliyle geldi.





DSC_0008


Egeden Tarifler, Müberra Hanım'a da vesile olduğu için, Tat ailesine gönderdikleri ürünler için teşekkür ederim. Soğanlı domates ve soğanlı biberli domatesi daha önce denemedim. Merak ediyorum nasıl olduklarını.

17 Şubat 2013 Pazar

FERHAN ŞENSOY * KALEMİMİN SAPINI GÜLLE DONATTIM


DSC_0129



Eşim kitap fuarından Ferhan Şensoy’a ait iki kitap aldı. Birini kendi, diğerini benim adıma imzalatmış. Okuduğum başka kitaplardan ona bir türlü sıra gelmedi. Özlemle elimdekileri bitirmeyi bekledim.



Okumaya başladığım dönemde de canım çok sıkkındı. Hem yaşarken hemde uyurken huzursuzdum. Rüyalarımda bile rahat yoktu. Bu dönemde hayata gerçek bir molaydı. Kitapta Ferhan Şensoy, anılarından bir demet hazırlamış. Doğumundan askere gidinceye kadar ki dönemi anlatan kendi tarihçesi.



Galatasaray Lisesi’ndeki şahane anılarıni, Fransa maceraları, Kanada’ya basıp gidişi, tiyatronun hayatının nasıl merkezinde olduğunu, otobiyografisini anlatıyor.



Tuğla gibi kitabı bir çırpıda okunabilir kılan şey; hayata bakış açısı. Yaşadığı şeylerde pekte para önemli değil. Genelde biz, sürü insanları için para, insan ilişkileri önemlidir. Onunsa yapmak istedikleri için para sadece bir araç. Hiç ne kadar kazandığını okumadım, değer yargısının skalasının içinde para yok. Konforda yok. En güzeli, en rahatı aramamış hayatında. Yapmak istediklerini yapmanın yolunu aramış. Hayatın sunduklarını, fırsatlarını hep akılcı bir şekilde seçmiş.



Kitabı başarılar silsilesi de değil. Yaptığı yanlışlar, kurduğu –ayıpçı- hayaller dahil, neredeyse her şey dahil bir kitap.


Aslında şu yazdıklarım anlatmıyor kitabı, boşuna yazıyorum. Alıp okumanız lazım.



Yarın görüşürüz.

14 Şubat 2013 Perşembe

MAHATMA GANDHI * KAZUKI EBINE


DSC_0136


İşyerinden arkadaşım Ferhat, hepsiburada.com dan kitap alış verişi yapacağını söyledi. Hazır kargo geliyorken, Mahatma Gandhi’nin hayatını anlatan Kazuki Ebine’nin çizgi romanını aldım. Bu yıl bir arkadaşımın Gandhi üzerine hazırladığı sunumu izlediğimden beri Gandhi’ye karşı algım çok açık. İyice merak etmeye başladım. Arkadaşımın okuduğu biyografiyi bende okumak istedim. Ancak, kitabı okyacaksan yemek konusunda çok sıkılabilabilirsin dedi.
Ben, yemek konusunda mı sıkılacaktım?!?
Gandhi hayatında o kadar çok şey çıkarmışki yemek yemek çok zorlaşmış. Kitabının yarısının "Onu yemeyeceğim, bunu yemiyeceğim ya da ne yiyebilirim? " üzerine olduğunu söyledi. Ne zor değil mi? İnancı gereği hayvansal ürün yiyemediği gibi birçok bitkisel yiyeceği ya da pişirme tekniğinide reddetmiş. Hayatını anlatan bu çizgi romanı öneririm. Kalın kitap okumayan gençler içinde değişiklik olabilir. Süper kahramanların değil, gerçek kahramanların çizgi romanlarının yapılmasını desteklemek lazım. Üstelik bu gerçek kahraman elinde silah olmadan, İngiltere'ye kafa tutmuş biri. "Silahsız nasıl İngiltere'yle savaş kazanılabilir? Silahsız hangi ülkeyle bir savaşı kazabilirsiniz? " gibi sorular, imkansızı hayal etmek gibidir. Pardon! Yanlış söyledim; imkansız değilmiş.

Sevgiler.

Gandi'den sözler:

* Kimseye kirli ayaklarıyla, beynimde gezme fırsatı vermem.


* Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.

* Önce önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar, en sonunda ise yenilirler.

*Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir.

* Kadın erkeğin esiri değil; can yoldaşı, desteği, kederlerinin ve sevinçlerinin tam anlamıyla ortağıdır.

* Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi.

* İnsanlığa olan inancını yitirmemelisin. İnsanlık bir okyanustur. Bazı damlalar kirli diye okyanus kirlenir mi hiç...

* Bizi yokedecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz "İnsan" insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.

* Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.

* Dünya herkesin ihtiyacina yetecek kadarini saglar, fakat herkesin hirsini karsilamaya yetecek olani degil.

* Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz, nafiledir.

* Bir insan yaşamının bir bölümünde yanlış yaparken diğer bir bölümünde doğru davranamaz. Yaşam bir bütündür.

* Şiddetin kökleri; çalışmadan elde edilen zenginlik. ahlaktan yoksun ticaret, insanlıktan yoksun bilim, özveriden yoksun tapınma ve ilkeden yoksun politikadır.

* İradesiz düşünce, zihne arız olan bir derttir; düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak demektir. Bu ise, rüzgarı zapt etmekten de zordur.

* Şiddete karşıyım, çünkü sağladığı düşünülen iyilikler geçici, getirdiği kötülükler ise kalıcıdır.

* İnsan yaşamının bir alanında haksızlık yaparken diğer bir alanında haklı olamaz’; yaşam bölünmez bir bütündür...

* Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar önüne kansız elle çıkınız.

* Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız.

* Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir.

* Yasalara dayanan yargılamadan daha büyük bir yargılama vardır ki, o da her insanın kendi vicdanıdır.

* Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.

* Sevgi her zaman ıstırap çeker, hiçbir zaman ne gücenir ne de intikam almaya çalışırlar.

* Şiddet karşıtlığının ürettiği güç kesinlikle insan yeteneğinin icat ettiği tüm silahlardan gücünden üstündür.

* Bizim en büyük hastalığımız bencilliğimizdir.

* Bir insan yaptıklarının toplamıdır.

* Barışa giden yol yoktur, barışın kendisi bir yoldur!

* Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun.

* Hakikat, bir taş kadar sert bir gonca kadar da yumuşaktır.

* Toplum hayatı için bireysel özgürlük ve bağımsızlık şarttır.

* Basit yaşa ki başkaları da varolabilsin.

* Tanrı dularımızı bize göre değil, kendi yöntemine göre yanıtlar.

* Toprağı kazıp onu işlemeyi unutmak, kendimizi unutmak demektir.

* Bencilliğin gözü perdelidir.

* Sevgi dünyadaki en incelikli güçtür.

* Sevginin olduğu yerde hayat vardır.

* İnsanlıktan daha kusursuz hangi kitap vardır ki.

* Düzenli, temiz ve şerefli olabilmek için paraya ihtiyacımız yoktur.

* Eğer gerçekten işiten kulaklara sahipsek, Tanrı bize kendi dilimizde seslenir.

* Göze göz, dişe diş düşüncesi bütün dünyayı kör edecek.

* Güç fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir.

* Keyif zaferde değil; asıl mücadele, girişim ve çekilen ıstıraptadır.

* Özgürlük hiçbir zaman "her istediğini yapma izni" anlamı taşımamıştır.

* İhtirasları alt etmek, silah gücüyle dünyayı hüküm altına almaktan daha çetindir.

* Altın prangalar demir olanlardan çok daha kötüdür.

* Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.

* Düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak gibidir. Bu ise rüzgarı zaptetmekten de zordur.

* Bu dünyada öylesi aç yaşayan insanlar var ki, Tanrı onlara ancak bir somun ekmek suretinde görünebilir.

* Dinler aynı noktada birleşen farklı yollardır. Aynı amaca ulaşacak olduktan sonra ayrı yollar seçmemizin ne önemi olabilir?


12 Şubat 2013 Salı

Ispanak Salatası



Nurşen Hanım'ın ıspanaklı salatasını görünca kafamda bir ampul yandı. Çınarcık pek salata yemeyi sevmez, ıspanağıda çiğ yemeyi sevince bende Çınarcık için bu pratik tarifi denedim.


DSC_0140

ISPANAK SALATASI
Malzemeler:
-  200 gr yıkanmış, kurutulmuş ıspanak
-  Nar taneleri
-  Ceviz
-  Kuru üzüm
-  Zeytinyağı ve istediğiniz ekşilik için portakal ya da limon suyu

Nurşen Hanım, ıspanakları doğrayıp tuzla ovmuş. Küçüğümün ağız tadı için ben tuzda ovmadım. Onun sevdiği malzemelerden bir mix oluşturmuş oldum. Eğer, sizinde çocuğunuz salatayı pek yiyemiyorsa, roka/tere gibi bitkiler fazla aromatik geliyorsa, alternatif olarak ıspanak kullanabilirsiniz.

Çınar'ın bazen Çin/Japon çocuğu olduğunu düşünüyorum. Benim bir yemek bloğum olsada, evde sürekli yemek pişirilsede ben bazı şeyleri doğru yapamadım sanırım. Oğlum pişmiş bir yemek yemiyor. Doğu kültüründeki gibi yiyeceklerin piştiğinde öldüğünü mü düşünüyor ne yapıyor anlamıyorum. Et yemek onun için çok zor. Köfte sadece yiyebiliyor, o da ağız tadına uyarsa. Sebzeleriyse pişmemiş tüketir. Bu şekilde hazırlanan salatalar bizim için iyi birer alternatif.

DSC_0137

10 Şubat 2013 Pazar

Patates Salatası

patates

Merhabalar,
Cocolade 'deki buluşmamızdan sonra evde güzel bir sofra kurduk. Patates salatası da sofranın güzellerindendi. Neden daha önce bu basit, güzel görünen salatanın tarifini bloğumda vermemişim bilemedim.


şarap

Şarap ve balıkla bence çok yakışıyor. Balığın yanına özellikle yaparım.
O akşam annemlerin İtalya'dan getirdiği tetrapak ambalajdaki şaraptan içtim. Süt, meyve suyu görmüştüm, şarabı tetrapakta ilk defa içtim. Basit düşünülmüş, güzel fikir.

PATATES SALATASI
Malzemeler:
-  Yaklaşık 1 kg patates
-  1 mor soğan
-  1 limon suyu
-  Zeytinyağı
-  1 demet maydonoz/dereotu
-  İsteğe bağlı haşlanmış yumurta (çayın yanına olabilir ama balığın yanına yumurtasız seviyorum)
-  Süslemek için zeytin

Haşlanmış patatesleri soyup, küp küp doğrayın. Tuzla ovup, lif lif ayırdığınız soğan şeritlerini ekleyin. Limon suyu, zeytinyağı ve ince kıyılmış yeşillikleri ekleyip harmanlayın. Süslemek için zeytin kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.

masa

İnsanlar sofralarda buluşuyor. Sofra hazırlamaya bayılıyorum.

çikileta

Tatlı olarak Burcu'nun pastasından yedik. Çınar etrafında çok dolaştı, sonunda kavuştu. Ellerine sağlık Burcu'cuğum.

3 Şubat 2013 Pazar

Sardunaki Taverna

Dün öğleden sonra arkadaşlarımız aradı ve akşam eğlenceye davet ettiler. Bizde kız kardeşim Deniz'i de alarak Karşıyaka'da Sardunaki Taverna'ya gittik. Yunan tarzı, tam Egeli güzel bir yer. Herhalde oraya en az on yıl önce gitmiştim. On yıl önce gittiğimde yine 15-20 kişilik bir gruptuk ve çok eğlenmiştik. Ne yediğimizi ne içtiğimizi hatırlamıyorum ama eğlence süpperdi.

Aradan geçen bunca zamandan sonra hiç birşey değişmemiş. Eğlence süpper, canlı müzik mükemmeldi. Yemekler konusunda neden birşey hatırlamadığımı mezelerin tadına bakınca anladım. Mekana hiç yakışmayan bir meze portföyü var. Ana yemek soran garsondan, masaca mezgit istedik. Şinitzel ve mezgit olduğunu söylemişti.

Şinitzel le mezgit kıyaslanır mı? Tüm masaya mezgit pane geldi. İnanabiliyormusunuz? Ege'deyiz, Karşıyaka'dayız ve mezgiti pane yiyoruz. Okyanus içinde susuz kalmak bu sanırım. Hepimizin tabağında olduğu gibi kaldı. Aç olan bazılarımız, kaplama malzemesini sıyırıp, balıktan bir-iki lokma almaya çalıştı. Sonuçsa nafile...

Özetle eğlenmeye, dansetmeye gidiyorsanız güzel bir yer. Ama karnınızı doyurunda gidin. Ya da beklentinizi düşük tutun.