31 Ekim 2012 Çarşamba

AKÇAY ADAÇAYI



Bayramda eşim hasta olunca ona hep adaçayı söyledik. Sallama poşet çaylar yerine bu şekilde ikram çok hoşuma gitti. Güzel fikir.

30 Ekim 2012 Salı

BADALA FASULYESİ * ALBİNO BARBUNYA

BADALA FASULYESİ


Bayram tatilini, kayınvalidemlerle Akçay’da geçirmek için dün İzmir’den geldik. Evde bir şey olmayınca arife günü pazara gidildi. Kayınvalidem ve kayınpederim Ordu’da yılın bu zamanı hep yedikleri bir fasulye çeşidi olan Badala fasulyesini bulunca hemen almışlar. Daha önce görmediğim bir çeşit olan bu fasulyenin rengi beyaza yakın. İçi bildiğiniz kuru fasulye gibi. Ancak bu fasulyenin kurusu olmuyormuş. Taze pişirilip yeniyormuş. Barbunyanın beyazı denebilir. Tat olarak da barbunyaya benziyor. Yinede kendine has hafif bir aroması var.



Kayınvalidem su böreği yaparken, bende bu fasulyeleri ayıkladım. Kaynar ve soğuk su ikilisinde, yufkalarla bir şeyler yaparken ayak altında dolaşmayım dedim :)



Bu yeni fasulyeleri pişirmeye yöneldim. Öğrendiğim kadarıyla denizci fasulyesi gibi pişiyormuş.



BADALA FASULYESİ

Malzemeler:

- 1 kg badala fasulyesi

- 2 kuru soğan

- Bir çay bardağı sıvıyağ

- 2 olgun iri domates

- 3 biber

- 1 kaşık domates salçası





Kuru soğanları yemeklik doğradıktan sonra sıvıyağda çevirin. Rengi değişmeye başlayınca ince doğranmış biberleri ilave edin. Biber ve soğan iyice kavrulduktan sonra ince doğranmış, kabuksuz domatesleri ilave edin. İyice pişsinler. Rengi kuvvetlendirmek için bir kaşık salça eklenebilir. Ayıklanmış, yıkanmış badala fasulyelerini ilave ederek pişirin. İstediğiniz yoğunlukta su eklerek seyreltin. Tuzunu ilave edip yemeği dinlendirin.



Yemeğin tüm malzemeleri eklendikten sonra, yavaş pişmesi için kuzinenin üzerinde tuttuk. Pilavda kuzinede demlendi. Lezzet üzerinde bir etkisi olabilir.



Kuru fasulye gibi, yanında pilav ve salatayla süpper oluyor. Dolapta biraz turşunuz varsa hepten iyi.



Şimdiden iyi bayramlar, sevgiler.

İnternette şöyle bir baktım, badalan fasulyesi olarak da geçiyor.
Merak edenler için tık tık.

19 Ekim 2012 Cuma

Çınar Parkta





Bostanlı pazarından yılın son üzümlerini topladım. Şu sarı üzümler, yüzlerindeki ifadenin nedeni.

Bisiklete Binen Kedi

Geçenlerde pazara giderken bu kara kediyi gördük. Sanırım herkes bisiklete binmeyi seviyor.


15 Ekim 2012 Pazartesi

12 Ekim 2012 Cuma

Tavuklu Nohut

Bu havalarda ne pişireceğimi şaşırmış durumdayım. Hem patlıcan hem ıspanak zamanı. İkiside var, ancak lezzetler optimumda değil. Bu geçiş döneminde en güzel yiyecek bakliyat.

TAVUKLU NOHUT
Malzemeler:
-  2 su bardağı nohut
-  1 kuru soğan
-  200 - 250 gr kuşbaşı tavuk eti
-  1 yemek kaşığı domates salçası
-  3 yemek kaşığı fındık yağı

Nohutu bir gece suda bekletip, düdüklüde haşlayın. Başka bir tencerede fındık yağında yemeklik doğranmış soğanı çevirin. Tavukları ekleyip, pişirin. Sırayla domates salçası, sıcak suyu ekleyip baharatla tatlandırın. En son haşlanmış nohutları ekleyip, istediğiniz oranda sulandırarak pişirin. Kurutulmuş kırmızı biber eklemeyi gördüğünüz üzere seviyorum.
Afiyet olsun.


8 Ekim 2012 Pazartesi

İSVEÇ TARTI


Erken kalktığım bir sabah, tek başıma Aslı Abla'nın isveç tartını denedim. Süpper oldu! :) ilk denemeyi iş yerinde yorumladık, İsmet Bey (Danyeli) fotografları çekti.
















ASLI USULÜ İSVEÇ TARTI

Malzemeler:

- 5 çift yaprak milföy (500 gr)

- Tarçın

- 200 ml krema

- 1 yumurta

- 1 yemek kaşığı toz şeker

- 1 limon kabuğu rendesi

- 1 paket vanilya

- Üzeri için çikolatalı ya da böğürtlenli sos



Milföylerin üzerini tarçınla kaplayıp elinizle yayın. Tarçınlı kısmı alta gelecek şekilde rulo yapın. İkiye bölüp fırın sütlaç kaplarının içine hamuru elinizde yayın. Orjinal tarifte muffin kalıplarına yapılıyor. Migros’ta bulamadığım için annemin fırın sütlaç kalıplarında yaptım. Muffın kalıplarında 1/3 hamur kullanılıyor, sütlaç kaseleri daha büyük olduğu için ½, yani birer kare kullandım. Kaseleri kapladıktan sonra 180 derecede 10 dk pişirin.

Onlar pişerken bir kaseye kremayı boşaltın. İçine yumurtayı, şeker, vanilya ve limon kabuklarını ilave edip karıştın. Orijinal tarifte portakal kullanılmış, ancak ben portakalı markette unuttum :) 10 dakikada kabaran milföyleri fırından çıkartıp, fazla kabaran yerleri bıçağın ucuyla söndürün. Boşlukları kremayla doldurup, fırında pişirmeye devam edin.




Çıkan tartlarınızı istediğiniz sosla servis edebilirsiniz. Ben çikolatalı ve böğürtlenli sos denedim. İkisi de güzel oluyor. Bu tart özellikle kahveyle çok yakışır. Aslı Abla, tarifinde portakal suyuyla bir karamel hazırlayıp, kullanmış. Daha önceki karamel tecrübelerimede dayanarak, böyle birşey yapmadım. Neden olduğunu bilmiyorum ancak, bir türlü karamel yapamıyorum. Her seferinde kıtır kıtır sarı şekerlerim oluyor. Tencereyi ise, ancak suda bekleterek şekerinden arındırabiliyorum. Karamel olmasıyla, akide şekeri olması arasında ince bir çizgi var. O çizgiyi hala yakalayamadım. Eğer siz becerebiliyorsanız, bence karamel yapın.



Tarifin için teşekkür ederim Aslı Abla. Akşam gelecek misafirlerim için geri kalan milföylerle bir tepsi tart daha yapacağım.



5 Ekim 2012 Cuma

Diş Hediyesi :)

Hemen kayıtlara geçsin, oğlumun ilk süt dişi dün itibariyle düştü. Ona hediye olarak bol dişli külotlar aldım. Bu aralar çocuklar için ne kadar renkli, güzel şeyler var. Çocuğun dişleri düşünce birşey yapılır mı? Bir seramonisi var mı?

4 Ekim 2012 Perşembe

Sonbahar Pikniği



Bu sonbaharın gelişini yine piknikle kutladık. Her piknik olduğu gibi bu pikte bize yeni haberler getirdi. Oda arkadaşımız Tercan Bey'in tayini çıktı. Şefimiz Seher Hanım'ınsa Amerika denetimine gideceği kesinleşti. Geçen piknikte de Çilem'in Almanya haberini almıştık. Bakalım ilerleyen piknikler nelere gebe olacak?











1 Ekim 2012 Pazartesi

Peynirli Çörek

Tuzlu kek yapmayı planlarken, aslında poaça yapmak istediğimi farkettim. Üç yumurtayı çırpmışken, poaçaya dönemedim, kendi uydurduğum bu çöreği yaptım. Kalabalık kahvaltılar için süpper tarif.



PEYNİRLİ ÇÖREK
Malzemeler:
-  3 yumurta
-  1 tatlı kaşığı tuz
-  Yarım demet maydonoz ve dereotu
-  1 su bardağı zeytinyağı
-  1 su bardağı yoğurt
-  1 kabartma tozu
-  Aldığı kadar un
-  Arası için bir kase lor peyniri

Yumurtaları tuzla çırpıp, kıyılmış otları ilave edin. Yağ, yoğurt ekleyip, kabartma tozuyla un katın. Homojen, yapışmayan bir hamur elde edince, yaplanmış tepsiye hamurun yarısını yayın. arasına lor peyniri serip, diğer hamur parçasını üzerine yayıp susamla süsleyin. 180 derecelik fırında 30 dakikada pişiyor. ikinci kat hamuru ayrı bir yerde açıp peynirin üzerine sererseniz, daha rahat kaplarsınız.