10 Kasım 2011 Perşembe

Bugün 30

Merhabalar,
Bugün 30 yaşıma girdim. Girdim mi, doldurdum mu bilmiyorum. Artık 30 olduğumsa kesin. 20'li yaşlarda üniversitede kutlamak güzeldi. 30'a girdiğim bugün belim daha kalın, saçımı boyamam gerek, farkettim kollarımda kalınlaşmış...



Artık kupalarım farklı ama... Hamileyken, böyle bir oğlum olsun diyerek aldığım kupadan çayımı içiyorum. Eskiden başka şeyler önemliydi. İdoller, örnek insanlar, şirin modalar önemliydi. Artık sabah işe giderken oğlumu ensesinden öpebilmek önemli.
30'a fena girmedim. 20'li yaşlarımın sonu beni 30'a güzel bağladı. İnşallah bu on yılda güzel şeylerle dolar. Evet, bir ev almak istiyorum, belki natural, doğal yerlere gezilere de gidebilirim ama en önemlisi neşe olur inşallah. İnsanlar çocuklarına "Neşe" adı koyduklarında anlamazdım. Ne güzel isimmiş oysa.

Figen 30'ların, 20'lerden güzel olduğunu söylüyor. 20'li yaşlarda olan gençlik yerini tatlı olgunluğa bırakıyormuş. Sarı, yeşil, kırmızının her tonunun yapraklarda olduğu bugün benim için bir dönüm olacak. İş yerinde pasta keserken, -olgun- iş arkadaşım Çetin Bey "Aslı artık 30 oldun, olgunlaşırsın biraz." dedi. Mesajı aldım.

Facebook'a artık iş yerinden girişlerimiz yasaklandı. Doğum günümü oradan kutlayan herkese teşekkür ederim. Nice beraber yıllara.

Akşam için evde küçük bir toplantı yapacağız. " Kimse hediye almasın. Her zaman ailecek toplanmıyoruz. Deniz de buradayken beraber olalım. Bunu çok özledim." dedim. Büyüyünce, her yıl aynı şekilde kutlanan doğum günleri artık rutin olmuyor. Herkesin bir işi gücü, gideceği yerler var. Hazır hep beraberken tadını çıkaralım istedim. Çınarcık "Hediye iste anne, hediyesiz olmaz. Pasta da lazım bize. Bir de balon şişirmeli, evi süslemeliyiz." dedi. Organizatörüme güveniyorum, güzel bir akşam geçireceğim.

Kız kardeşim Deniz bir mesaj göndermiş :" Doğum günün kutlu olsun ablacığım, seninle geçen yıllarım ömrüm kadar olsa da doymam mümkün değil, pipet üflerken gülmeni sadece ben sezebilirim uzakta da olsam, otuz yıllık tecrüben oldu annem babamla, ben dahil oldum dördüncü yaşında, her zaman beni sevdiğini bildim, beni dışarıda oynarken hep korudun, çikolatanı paylaştın, arkadaşlarının doğumgünlerine götürdün, zaman zaman annemlerin yaında atışsak da yalnız başımıza kaldığımızda hep iyi anlaştık, eğlendik, oynadık, seni çok seviyorum, senin doğumgünün için bugün İzmir'deyim, seninle gurur duyuyorum..."

Çok duygulandım. Canım kardeşim, iyiki varsın. Deniz ve Çınar ortak bir kaderi paylaşıyorlar. İkisininde büyümesinde emeğim var. O kadar beraber yaşıyoruz ki, birimizin bir süre ortadan kaybolmasında/eksikliğinde diğerleride birşeylerini kaybediyor, eksikliğini hissediyor. Denizcim, senin İstanbul'da, bizlerden ayrı bir hayat kurmanında doğal etkisi bu. Yanımızdayken, kendimizi bütünlüyoruz. Hepinizi seviyorum.

2 yorum:

Yorumlarınız İçin Teşekkürler