21 Temmuz 2010 Çarşamba

Şule'den Rulo Pasta



Merhabalar,
Bugün sizlere eski lise arkadaşım Jale'den bahsetmek istiyorum. Jale'yle biz lisede beraberdik. Okul çıkışları ev yolunu uzatır, pastanelerden değişik pastalar, börekler alır, parklarda duraklar sonra evlere dağılırdık. Jale, Bursa Fen Lisesi'nden gelmişti. Ben her zamanki kazma Aslı'ydım :) Zaten sınıfta üniversite sınavında en düşük puanı sanırım ben aldım, her zamanki gibi sonuncu olmuş olabilirim. Birde seneye daha yüksek puan alırım, istediğim yere yerleşirim diyenler vardı. Bu sınava sadece bir kez girmek istiyordum. Allah'tan doğru tercihler yapmışızda sevdiğim bir mesleğim olmuş. Şu sıralar hıldır hıldır tercihte bulunan gençleri ve tedirgin ebeveynleri görünce aklıma o günler geliyor. Jale, İTÜ - İşletme Mühendisliği'ni istiyordu. Kesinlikle mühendis olarak yoluna devam edecekti. Tabi bunu Jale istiyordu, ailesi değil. Ailesiyse kesinlikle tıp fakültesi kazanmasını istiyordu ve Ankara'ya yerleşmek planlarının başındaydı. Bizim zamanımızda tercihler sınava girmeden önce yapılırdı (ne kadar saçmaymış değil mi? daha puanın bile belli değilken tercihleri sıralıyordunuz). Jale Hacettepe Tıp Fakültesini yazdıktan sonra artık çalışmayı bıraktı. Nasılsa kazanırım dedi ve ingilizce tıbbı bile kazanacak puan aldı. İlk yıl okula doğru dürüst gitmedi, "Ben doktormu olucam şimdi? İstemiyorum Aslı" dedi. Bende doktor olmak istemiyordum, nasıl arkadaşıma gaz vereceğim diye kara kara düşünürken, imdadıma Discovery Channel yetişti. Beyin ve değişik hastalıklar üzerine bir belgesel izledim. Ankara'ya geldiğimde Jale'ye izlediklerimi, sağ el sendromunu anlattım. Bizimki biraz etkilendi ama bana mısın demiyordu. "Kızım gıcık etme beni, sen en azından değişik birşeyler yapabileceksin, Ben ne yapayım? Kaktüs şeklinde turşu, ya da şeffaf sakız mı üreteceğim?" dedim. Önce ailelerinin ortak özelliği olan o şen kahkahayı patlattı, ardından okulu bitirdi. Bir baktık bizim kız TUS'u kazanmış, Nörolog olacak. Buraya kadar ideal giden hayat, Jale'nin "Yok bu bana göre değilmiş" demesiyle son buldu. Bizim akıllı, sen istifa et, üzerine yine TUS'a gir, yine kazan :) Ufuk Üniversitesi'nde "Fizyoterapi" kazandı. Birazda orada gitti geldi, "Yok, ben bunuda sevmedim, bana göre değil" dedi. Üçüncü kez TUS'a girdi ve ilk aşkı "Nöroloji" yi yeniden kazandı. Şimdi o okul yolundaki iki önlüklü kız; biri gıda mühendisi, biri nörolog :)
Dün Jale'yle Kızılay'da gezerken gözlerimiz pastane aradı. Ama büyük bir süprizle gelmiş bizimki, yalnız değildi. Üç kişiydik :) 7 aylık evli olan arkadaşım, 6 aylık hamile çıktı karşıma :) Jale'yle birşeyler içtikten sonra, eve gittik. Tüm aileyi özlemişim. Ablası Şule, biz lisedeyken bazen bize makarna yapardı. Eeeee aradan en az on yıl geçmiş. Artık tereyağlı pilavlar, fırında tavuk, rendelenmeden-elde bıçakla hazırlanmış cacık, çocuklarıyla birlikte yaptığı rulo pasta... İçten bir aile sofrası, çocuklu, yeni damatlı, hamileli bir curcuna...


Anlayacağınız, güzel bir buluşmaydı. Bugün size Şule'nin tarifini vermek istiyorum. Eminim sizlerde denediğinizde çok beğeneceksiniz.

ŞULE'NİN VİYANA USULU TÜRK RULO PASTASI
Malzemeler:
Hamuru için:
- 5 Yumurta
- 6 Yemek kaşığı şeker
- 1 Paket vanilya
- 6 Yemek kaşığı un
- 1 Paket kabartma tozu

Krema için:
- 2 Su bardağı süt
- 5 Yemek kaşığı şeker
- 2 Yemek kaşığı nişasta
- 1 Yemek kaşığı un
- 1 Paket vanilya
- 3 yemek kaşığı kakao

Arası için :
- 2 Büyük muz (isterseniz bütün halde, isterseniz dilimleyerek koyabilirsiniz)

Hamuru hazırlarken, 5 yumurtayı mutfak robotunda en az üç dakika çırpın. Yumurtalar iyice kabarsın, renkleri değişsin ve köpük olsun. Ardından içine şeker, vanilya ilave edin, kabartma tozu ve unu eleyerek karışıma ekleyin ve şöylece bir karıştırın.
Fırın tepsisine yağlı kağıt serin 175 derecede hamur pembeleşip, kabarıncaya kadar pişirin. Ama üzerini iyice kabuk bağlatıp, yakmayın.İnce bir hamur olduğu için çabuk pişecektir.

Krema içinse, tüm malzemeyi karıştırıp, kıvamlanıp, üzeri göz göz oluncaya kadar pişirin. Hazırladığınız kremadan dolu dolu bir bardak ayırın. Kalan soğumuş kremayı hamurun üzerine sürün. Üzerine dilimlenmiş muzları serin ve rulo şeklinde hamuru sarmaya başlayın. Yağlı kağıt nasılda işe yarıyor değil mi? hazırladığınız ruloyu bir borcama ya da sunum tabağına alın ve üzerine kalan bir bardak kremayı sürün. Üzerini Şule ceviz, hindistan cevizi, antep fıstığıyla süslemiş. "Viyana'dan getirdiğim şekerlemeleri koymayı unuttum" dedi. İsterseniz siz Dr. Oetker'in pasta süsleriyle süsleyebilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkürler