19 Temmuz 2010 Pazartesi

Vişne ve Erkekler

Merhabalar
Bugün size nasıl vişne ayıklanacağını anlatmak istiyorum. Akçay'dayken bizimkiler pazardan 2 kg vişne almışlar. Reçel yapalım dedik. Ama vişnelerin çekirdeklerini nasıl çıkaracağımızı bilmiyordum. Annemlerde eski model bir sarımsak sıkacağı var. Onun sapındaki deliğe bir vişne koyup, aleti kapattığınızda çekirdekleri çıkartıyor. Hatta zeytin çekirdeğide bildiğim kadarıyla aynı yöntemde elde çıkartılabiliyor. Evde böyle birşey yoktu. Sabiha Anne'de çengelli iğneyle çıkaralım dedi. Ne demek istediği hakkında zerre kadar bir fikrim yoktu, fakat öğrendim :)





Çengelli iğnenin yuvarlak altıyla vişneye girip, çekirdek evciğinin etrafında gezdirin, sonrada çekip çıkartın. Ne kadar kolay değil mi? Vişneyi dağıtmadan (benimgibi acemiler için biraz iddialı bir söz ama...) Çekirdeklerini ayıklayabiliyorsunuz. Ardından 1/1,5 oranında şekere yatırıyorsunuz. Yani bir kilo vişneye, 1,5 kg toz şeker kullanın. Eğer vişneler çok ekşi değilse 1,25 şekerde kullanabilirsiniz. Biz bu sefer reçel yaparken limon suyu kullandık. Limon tuzunun daha etkili olduğu söyleniyor. Ben çilek reçellerimde limon tuzu kullanmıştım.



Gayem sizlere vişne reçeli tarifi vermek değil. Böyle bir yöntemi haber vermek. Birde bu vişne ayıklama işi hoşuma gitti. Çınar yanıma oturdu ve ayıklanmış vişneleri götürdü :) Bu ayıklama esnasında hep aklımda Ferhan Şensoy vardı, birde Anton Çehov. Çehov'un o zamanlar hangi kitabını okuduğumu hatırlayamıyorum, ama İlker'le ilk flörtlerimiz esnasında, benim bu karadenizli yarim, gözünü karşıyakaya dikmiş, Karadenizli kardeşi Çehov'un "Vişne Bahçesi" nden bahsediyordu. İlker, Ferhan Şensoy hastasıdır. İlk defa Çehov'un istediği gibi komedi olarak Ferhan Şensoy sahnelemiş. Hatta beraber yıllar sonra izledik. Neye şaşırıyorum biliyormusunuz; bence ağız tatları aynı. Vişne tadı, soğuk hava, tatlı mayhoşluk yaklaştırıyor bu üç karadenizliyi. Anlıyorlar birbirlerini. Oğlumu löpür löpür vişne yerken gördüğümde "İşte yeni bir Ferhan Şensoy geliyor galiba" dedim. Evet evet kesinlikle dördüncü geliyor. Çünkü oğlum bu aralar babası gibi kelime oyunları yapıyor, hecelerin yerini değiştirip gülüyor. Dil yeteneği ön plana çıkmaya başladı. "Baba bir-üç gel sen :)" diye evde sesi yankılandıkça babası yarattığı etkiden memnun, kasılmaya başladı. Oğlumuz kendine göre bir espri anlayışı bile geliştirdi. Bakalım zaman daha neler gösterecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkürler